Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde
“Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde”, bu ne güzel bir mısra. Bugün öğlen bir ölüm haberi aldım ve yarın öğlen inşallah Manisa’da cenaze namazına yetişeceğim; Süleyman ve Nazire oğlu Nihat Koç, babamızın öz amcaoğlu ve öz teyzeoğlu. Babası Süleyman, dedem Mehmet’in öz kardeşi, annesi Nazire, nenem Esme’nin öz kardeşi.
Bu dünyaya sessizce gelip de bir karıncayı bile incitmeden sessizce yaşayan ve şimdi de aynı sessizlikle ayrılan; bu dünyaya ait olmadığı ta başından beri belli olan Nihat emmimiz, o âsude bahar ülkesine gidiyor. Ağrı’da küçük bir dükkanda cam çerçeve işleriyle uğraşıp kimseye ihtiyaç dillendirmeden yine kendisi gibi alçakgönüllü evlatlar yetiştirdi.
Şimdi de gidiyor. Mahalleye selamımızı götür Nihat emmi.
Rindlerin Ölümü
Hafızın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle,
Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şirazı hayal ettiren âhengiyle.
Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.
Yahya Kemal Beyatlı